Resmi nikahı olup düğün yapılmadan boşanma, yasalarımıza göre mümkündür çünkü evliliğin hukuken geçerli sayılmasını sağlayan tek unsur resmi nikâhtır; düğün ise yalnızca toplumsal bir gelenektir. Bu nedenle, düğün yapılmamış olsa bile eşler anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davası açarak evliliklerini sonlandırabilir. Süreç Aile Mahkemesi’nde görülür ve hâkimin vereceği kararın kesinleşmesiyle evlilik hukuken sona erer.
Resmi nikah, evlilik birliğinin yasal olarak kurulduğunu gösterir. Düğün olmasa da hukuki sonuçları geçerlidir. Eşler arasında eşit hak ve yükümlülükler bulunur; evlilik, mahkeme kararıyla sona erene kadar sürer. Resmi nikah, boşanma süreçlerini etkiler ve boşanma davalarının temelini oluşturur. Düğün yokluğu duygusal bağları etkileyebilir, ancak hukuki geçerliliği etkilemez. Mahkemeler boşanma kararlarını nikahın varlığına göre verir. Düğün olmaması sonuçları değiştirmez; evlilik akdinin varlığı esastır. Resmi nikahlı ama düğün yapmayan çiftlerin boşanma süreçleri dikkatle yönetilmelidir.

Resmi Nikah Nedir?
Resmi nikah, Türk Medeni Kanunu‘na göre yasal bir evlilik birliğidir. Tarafların rızası, yasal engellerin olmaması ve resmi onay gibi temel unsurlara dayanır. Türkiye’de genellikle nüfus müdürlükleri veya belediyelerde kıyılır ve nikah şahidi ile resmi belge verilir. Nikah akdinde tarafların hak ve yükümlülükleri hakkında bilgi verilir.
Resmi nikah, boşanma süreçlerinde evliliğin varlığı açısından temeldir; hukuki bağları güçlendirir. Düğün yapılmadan resmi nikah gerçekleştiren çiftler için geçerliliğini korur ve boşanma aşamasında hakları belirler. Resmi nikah, evlilik ilişkisini hukuken temellendirir; çiftlerin ve çocukların haklarını korur.
Boşanma Nedir?
Boşanma, evlilik birliğinin hukuki yollarla sona ermesidir ve resmi nikahı olanlar için yasal işlemleri içerir. Tarafların talebine dayalı olarak mahkeme kararıyla gerçekleştirilir. Boşanma davası açmak için belirli usullere uyulması gerekir. Mahkeme, delilleri inceleyip tarafların beyanlarını değerlendirerek karar verir. Boşanma gerekçeleri, zina, terk, şiddet veya ortak hayatın çekilmez hale gelmesi gibi sebeplerle belirlenebilir.
Tarafların anlaşmasıyla da boşanma gerçekleşebilir. Düğün öncesi, resmi nikah yapmadan önce boşanmayı tercih edenler de olabilir. Boşanma, mali, çocuk velayeti ve iştirak hakları gibi sorunları gündeme getirir. Bu nedenle, hukuki mevzuata uygun yürütülmesi ve destek alınması önemlidir.
Resmi Nikahı Olup Düğün Yapılmadan Boşanma Süreci
Resmi nikahı olup düğün yapılmadan boşanma süreci, yasal prosedürler çerçevesinde yürütülmektedir. Resmi nikahı olan bireyler, boşanma talebini Türk Medeni Kanunu’na göre mahkemeye başvurarak yaparlar. Boşanma dilekçesi, tarafların haklarını belirtir şekilde hazırlanmaktadır. Mahkeme, durum değerlendirmesi yaparak tarafların boşanma iradelerini dikkate alır.
Düğün öncesi boşanma, mali haklar ve velayet gibi önemli konuların belirlenmesi açısından önemlidir. Mahkeme, süreçleri hızlandırarak tarafların anlaşmalı veya çekişmeli boşanma durumuna göre karar verir. Anlaşmalı boşanmalarda taraflar, mal ve nafaka konularında uzlaşmışsa, mahkemeden onay alarak süreci tamamlar.
Çekişmeli boşanmalarda ise hususlar mahkeme kararına bağlanır. Mahkeme, çocukların velayeti, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda da düzenlemeler yapar. Bu süreçlerde hukuki danışmanlık almak, tarafların haklarını korumasına yardımcı olur. Düğün öncesi boşanma, tarafların haklarını belirleyerek ilerideki yaşam planlamalarını olumlu etkiler.
Resmi Nikahın Boşanma Üzerindeki Etkisi
Resmi nikahı olan ve düğün öncesi boşanma kararı alan çiftler için nikah, önemli bir hukuki ve psikolojik unsurdur. Nikah, çiftlerin hukuki statüsünü belirler ve haklar ile sorumluluklar doğurur. Nikahın varlığı, boşanma sürecini etkiler; eşit hak sağlar ve mahkemelerin yetkisini belirler. Mal paylaşımı, nafaka ve velayet gibi konularda yasal düzenlemeleri gerektirir.
Boşanma sırasında, mal paylaşımı ve çocukların bakımı, nikahın hukuki hükümleriyle çözülür. Nikahsız birlikteliklerle kıyaslandığında, resmi nikah daha net bir hukuki çerçeve sunar. Mahkemeler, nikahı göz önünde bulundurarak karar verir. Nikahlı çiftler, boşanma sürecinde hukuki danışmanlık almalıdır. Nikahın varlığı, süreçlerin düzenini ve sonuçlarını etkileyen önemli bir unsurdur.
Boşanma Davası Süreci

Resmi nikahı yapılmış ve düğün henüz gerçekleştirilmemiş olsa bile, boşanma davası süreci aynen diğer boşanma durumlarında olduğu gibi hukukî prosedürleri içerir. Bu süreçte, tarafların mahkemeye başvurmasıyla başlanır ve ilk aşamada dava dilekçesinin hazırlanması gerekir. Dilekçede, boşanmanın sebepleri, talep edilen hukuki ve maddi haklar detaylı şekilde belirtilmelidir.
Mahkemeye sunulan bu belge, tarafların iddialarını ve talep ettikleri sonuçları açıkça ortaya koyar. Daha sonra, mahkeme bu başvuruyu inceleyerek, gerekli görülürse taraflardan ek bilgi veya belge talep edebilir. Bu aşamada, mahkeme tarafından duruşma günü belirlenir ve taraflar duruşmada iddialarını savunur, delillerini sunar.
Duruşmalarda, mahkeme her iki tarafın savunmasını dinler, delilleri değerlendirir ve kararını verir. Karar sürecinde, mahkeme tarafların beyanları ve deliller doğrultusunda boşanmanın hukuki nedenlerinin var olup olmadığını tespit eder. Ayrıca, mahkeme kararını verirken, özellikle mali haklar, velayet ve nafaka gibi konulara da dikkat eder. Boşanma davası sonucunda mahkeme, boşanma ilamını kesinleştirir ve tarafların hak ve yükümlülüklerini resmileştirir.
Bu süreç, hukuki prosedürlere uygun, adil ve tarafların haklarının korunmasına özen gösterilerek yürütülür. Düğün gerçekleştirilmeyip boşanma gerçekleştiğinde, taraflar buna uygun mali ve hukuki düzenlemeleri de yapmalı, gerekirse tazminat veya mal paylaşımı gibi haklarını koruma altına almalıdır. Kısaca, resmi nikah sonrası nikahın iptali veya boşanma talepleri, yasal çerçevede titizlikle yürütülen ve tarafların haklarını gözeten süreçlerdir.
Dava Açma
Dava açma süreci, resmi nikahı olan ve düğün öncesi boşanmak isteyen bireyler için belirli hukuki prosedürler gerektirir. İlk olarak, mahkemeye boşanma talebiyle dilekçe verilmesi gerekir. Dilekçede tarafların kimlik bilgileri, adresleri ve boşanma gerekçeleri belirtilmelidir.
Ayrıca resmi nikah belgesi, deliller ve varsa anlaşma protokolü eklenmelidir. Dilekçe şahsen veya vekil aracılığıyla sunulabilir. Sürecin doğru yönetimi davanın seyrini etkileyebilir ve gecikmeleri önleyebilir. Mahkeme, kabul edilen davanın ardından duruşma tarihi belirler. Taraflar duruşmaya çıkarak iddialarını sözlü olarak sunabilir.
Hakim, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek, eğer anlaşmaya varılmışsa boşanma kararı verir. Aksi takdirde dava devam eder. Hukuki destek almak, hakların korunması açısından önemlidir ve bireylerin yasal haklarına uygun şekilde davalarını sürdürmelerine olanak tanır.
Duruşma Süreci
Duruşma süreci, resmi nikahlı bireylerin boşanma talebinin mahkemece değerlendirilmesidir. Süreç, dava dilekçesinin mahkemeye sunulmasıyla başlar; dilekçede boşanma sebepleri, mali durum, çocuklar ve diğer hukuki sonuçlar yer alır. Mahkeme, dosyayı inceleyip ilk duruşma gününü belirler. Taraflar, haklarını savunabilir ve taleplerini dile getirebilirler.
Resmi nikah durumlarında, mahkeme nikah belgesine dayanarak hak ve yükümlülükleri göz önünde bulundurur. Duruşmada, beyanlar, tanık ifadeleri ve deliller dikkate alınır. Mahkeme, uygun görürse ek duruşma yapabilir. Eğer taraflar anlaşmışsa anlaşmalı boşanma mümkünken, anlaşmazlık varsa, mahkeme tüm hususları detaylı inceleyerek kararını açıklar.
Süreç genellikle birkaç oturumda tamamlanır ama karmaşık durumlar nedeniyle uzayabilir. Mahkeme, delil ve beyanlara dayanarak hukuki, maddi ve manevi tazminatlar, velayet ve mal paylaşımını içeren bağlayıcı kararını verir.
Boşanma ve Mali Haklar
Resmi nikah kıydırmış ve düğün gerçekleşmeden boşanma sürecine giren çiftler, birçok hukuki ve mali hak kaybıyla karşılaşabilir. Boşanma kararı alınması ve mahkeme işlemleri önemlidir. Mal paylaşımında nikahın gerçekleşmesi, ortak mal rejiminin uygulanması açısından belirleyicidir. Türkiye’de evlilik sırasında edinilen mallar genellikle edinilmiş mallar rejimine tabidir.
Boşanma durumunda, mal paylaşımında katkı miktarı ve malların ortak mı yoksa bireysel mi olduğu dikkate alınır. Nakit para, taşınmazlar ve ortak hesaplar mahkeme kararıyla paylaşılır. Ayrıca, düğün olmadan boşanma halinde tazminat talepleri de gündeme gelebilir. Maddi veya manevi zararların tazmini için mahkemeye başvurulabilir. Her iki tarafın katkıları göz önünde bulundurularak karar verilecektir.
Yeni evlilik planları veya mali girişimler öncesinde hukuki danışmanlık alınması önemlidir. Resmi nikah, mal rejimi ve tazminat taleplerinde hukuki altyapıyı güçlendirir ve işlemlerin düzgün yürütülmesini sağlar, her iki tarafın mali haklarının adil korunmasını hedefler.
Mal Paylaşımı
Mal paylaşımı, evlilik birliğinin sona ermesi durumunda malvarlıklarının dağıtımını düzenleyen önemli bir hukuki süreçtir. Resmi nikah, evlilikte edinilen malların hukuki statüsünü belirleyerek boşanmayı etkiler. Eşlerin malları ortak sayılır; mal ayrılığı yoksa eşit paylaşım olur. Mal varlığı envanteri hazırlanarak ortak ve şahsi mallar ayrılır. Menkul ve gayrimenkul malların değerleri belirlenip paylaşılır.
Resmi nikah sona erdiğinde adil bir paylaşım için mahkemeye başvurulabilir. Uzlaşma sağlanamazsa mahkeme adil bir bölüşüm yapar. Mal paylaşımı, ekonomik ve manevi hakların korunması açısından kritiktir. Düğün olmaksızın boşanmalarda da adil bir dağılım sağlanmalıdır. Uzman hukuki destek almak, hak kayıplarını önlemek için gereklidir.
Tazminat Talepleri
Resmi nikahı olan ve düğün olmadan boşanmak isteyenler, hukuki süreç başlatmalıdır. Anlaşmazlıklar veya rızaya dayalı boşanma talepleri mahkemeye sunulur. Tazminat talepleri boşanma sebebi ve evlilik süresince edinilen haklara bağlıdır. Maddi ve manevi tazminatlar korunması gereken haklar için mahkemeye sunulmaktadır. Hakim, evlilik süresi, zararlar ve tarafların kusur durumunu değerlendirerek karar verir.
Ayrıca, mali durum ve yaşam standartlarındaki etkiler de göz önünde bulundurulur. Mahkeme, sunulan kanıtlara göre tazminat taleplerini değerlendirir. Dolayısıyla, boşanma sürecinde tazminat talepleri, adil bir sonuç sağlamak açısından önemlidir. Hukuki destek almak, hak sahiplerinin menfaatlerinin korunması için gereklidir.
Boşanma ve Toplumsal Bakış
Toplumsal algılar ve boşanma, resmi nikahı olup düğün yapmayan bireyler için önemlidir. Boşanma durumlarında toplum genellikle daha az kabul gösterir ve önyargılar gelişebilir. Resmi nikahı olanların düğün olmadan boşanması, bazı toplumlarda “nikahsız ilişki” veya “erken boşanma” gibi olumsuz yargılar doğurabilir; bu da bireylere psikolojik ve sosyal baskı yaratır.
Ailelerin ve yakın çevrenin tutumları süreci etkiler. Boşanma, genelde dini ve kültürel normlarla “başarısızlık” veya “güvensizlik” olarak algılanır. Bireylerin hukuki süreçlerin yanı sıra toplumsal algılarla da başa çıkması gerekebilir. Eğitim ve bilinçlenme, bireylerin haklarını anlamalarına yardımcı olurken, toplumsal baskılar karar almayı geciktirebilir. Hukuki desteğin yanı sıra psikolojik ve sosyokültürel yardımlar da önemlidir. Toplum algıları değiştikçe, boşanma süreçlerinin daha sağlıklı işlemesi beklenir.
Boşanma Sürecinde Hukuki Destek
Boşanma sürecinde hukuki destek, tarafların hak ve yükümlülüklerini doğru şekilde anlaması ve süreçleri sorunsuz tamamlaması açısından büyük önem taşır. Öncelikle, resmi nikahı bulunan eşlerin boşanma talebinde bulunması durumunda, yasal prosedürlerin takip edilmesi gerekir. Bu aşamada, ilk adım olarak taraflar veya tarafların temsilcileri tarafından boşanma dilekçesi hazırlanır.
Dilekçede, boşanma nedenleri ve çocukların durumu gibi temel bilgiler açıkça belirtilmelidir. Bu aşamada avukatın danışmanlığı, hukuki prosedürlerin doğru ve eksiksiz yerine getirilmesi için kritik öneme sahiptir. Dava süreci boyunca, tarafların haklarının korunması ve usul açısından uygun hareket edilmesi sağlanır. Mahkeme kararının sonucunda, boşanma işlemi kesinleşir ve mali haklar ile çocukların velayet, nafaka gibi hususları netlik kazanır.
Ayrıca, hukuki destek sayesinde, özellikle mal paylaşımı ve tazminat taleplerinde adil bir çözüm elde edilmesi sağlar. Hukuki danışmanlık, çiftlerin süreçte haklarını savunurken aynı zamanda olası hatalardan kaçınmasını da temin eder. Bu nedenle, boşanma aşamasında deneyimli bir avukatla çalışmak, hem sürecin hızlanmasına hem de hukuki hakların tam anlamıyla korunmasına katkı sağlar. Sonuç olarak, boşanma sürecinde hukuki destek almak, yasal hakların güvence altına alınması ve tarafların hak kaybına uğramadan bu zor dönemi atlatması adına büyük bir gerekliliktir.
Alternatif Çözümler: Arabuluculuk
Alternatif çözüm yollarından biri olan arabuluculuk, resmi nikahı olan ve düğün gerçekleşmeden önce yaşanan boşanma süreçlerinde önemli bir hukuki seçenek olarak öne çıkar. Bu yöntem, tarafların mahkemeye başvurmadan, arabulucu eşliğinde duruşmaya katılmak suretiyle sorunlarını çözmelerine imkan tanır. Arabuluculuk süreci, taraflar arasında iletişimi güçlendirmeyi, anlaşmazlıkların hızla çözümlenmesini ve maliyetlerin azalmasını sağlar.
Ayrıca, bu yöntem sayesinde hem mahkeme süreçlerindeki yoğunluk azaltılır hem de tarafların duygusal olarak daha hafif bir şekilde sonuca ulaşması mümkün olur. Taraflar, arabulucu eşliğinde anlaşmazlıklarını detaylı şekilde tartışabilir, hak ve yükümlülükleri konusunda ortak bir noktaya gelebilir. Arabuluculuğun temel amacı, mahkemelerin yargı yoluna başvurulmadan, karşılıklı rıza ile çözüme ulaşmaktır.
Bu çözüm yolu, özellikle boşanma aşamasında tarafların birbirleriyle iletişimlerinin sürdürülebilmesi ve anlaşmazlıkların yapıcı biçimde çözülmesi açısından avantaj sağlar. Sürecin sonunda, taraflar arasında imzalanan uzlaşma protokolü, mahkeme kararıyla bağlayıcı hale gelir. Bu uygulama, hem hukuki süreçleri hızlandırmakta hem de taraflar açısından ekonomik ve psikolojik yükü azaltmaktadır.
Dolayısıyla, resmi nikahı olan ve düğün yapılmadan boşanma talebinde bulunan çiftler için arabuluculuk, çözüme ulaşmada etkili ve tercih edilebilir bir seçenektir.
Boşanma Sürecinde Duygusal Destek
Boşanma sürecinde duygusal destek, tarafların yaşadığı zorluğun üstesinden gelmesi ve psikolojik iyileşme açısından büyük önem taşır. Resmi nikahı olan, ancak düğün yapılmadan önce boşanma kararı alan bireyler, hem hukuki hem de duygusal açıdan yoğun bir süreçle karşılaşırlar. Bu dönemde duygusal destek, gelişen karmaşık duyguları anlamak, kabullenmek ve yeni yaşantıya uyum sağlamak adına gereklidir.
Uzmanlar, özellikle boşanma sürecinin başlangıcında ve detaylandırılması sırasında, tarafların duygularını açıkça ifade etmesini teşvik eder. Bu, öfke, üzüntü, hayal kırıklığı gibi duygularla başa çıkma sürecini kolaylaştırır. Ayrıca, aile ve yakın çevreden alınan destek, yalnızlık hissini azaltır ve kişiye güç verir. Profesyonel danışmanlık veya psikolojik terapi hizmetleri, tarafların içsel çatışmalarını anlamlandırmasına ve sağlıklı bir şekilde duygularını yönetmesine katkıda bulunur.
Bu destekler, kişinin kendine olan güvenini tazelemesine, yeni başlangıçlar yapma cesareti bulmasına ve iyileşme sürecini hızlandırmasına yardımcı olur. Sonuç olarak, boşanma öncesi ve sırasında alınan duygusal destek, yaşanan acıyı hafifletir ve kişilerin psikolojik dayanıklılığını artırır. Bu sayede, hem bireysel olarak hem de çevresel ilişkilerde olumlu bir dönüşüm sağlanabilir. Hasta ve zayıf hissettiği anlarda güçlü kalabilmek, dostlar ve uzmanlar tarafından sunulan bu desteklerle mümkündür, bu da sürecin her aşamasında moral ve motivasyon kaynağı olmayı sağlar.
Sık Yapılan Hatalar
Sık yapılan hatalardan biri, boşanma sürecine yeterince hazırlık yapmadan harekete geçmektir. Bu durumda, taraflar önemli hukuki ve mali konuları göz ardı edebilir, uzun vadede olumsuz sonuçlarla karşılaşabilir. En yaygın hatalardan biri de, özellikle mal paylaşımı ve tazminat taleplerinde detaylara dikkat etmemektir. Bu noktada, mal varlıklarının tam ve doğru şekilde belirlenmesi, tarafların haklarının korunması açısından büyük önem taşır.
Ayrıca, çocukların velayet ve nafaka konularında sağlıklı kararlar alabilmek için uygun hukuki destek alınmaması sıkça yapılan bir hatadır. Hukuki prosedürlerin karmaşık yapısı nedeniyle, uzman görüşü olmadan yapılan başvurular, davanın uzamasına veya yanlış kararlar alınmasına neden olabilir. Diğer bir hata ise, duygusal tepkilerle hareket edilerek, hızlı ve düşüncesiz kararlar verilmesidir. Bu durum, tarafların hak kayıplarına yol açabilir ve süreci daha da zorlaştırabilir.
Ayrıca, boşanma sırasında iletişimin doğru yönetilememesi, taraflar arasında kalıcı anlaşmazlıkların doğmasına zemin hazırlar. Davanın gerekçeleri ve talep edilen hakların açık ve net şekilde belirlenmemesi de, süreç içinde hak kayıplarına neden olur. Bu nedenle, özellikle resmi nikah ve boşanma sürecinde, uzman hukuki danışmanlık ve doğru bilgiye dayalı hareket edilmesi, sık yapılan hataların önüne geçilmesinde büyük rol oynar. Her aşamada dikkatli ve bilinçli adımlar atmak, sürecin daha sağlıklı ve hukuka uygun şekilde tamamlanmasını sağlar.
Boşanma ve Yeniden Başlama
Resmi nikah yapılmış olup, düğün gerçekleşmeden önce boşanma kararı alınması, çeşitli hukuki süreçleri beraberinde getirir. Bu durumda, çiftler genellikle mal paylaşımı, tazminat ve çocukların velayeti konularında anlaşmazlık yaşayabilirler. Boşanma dilekçesi hazırlandıktan sonra mahkemeye başvurulur ve dava sürecine girilir. Dava sürecinde, mahkeme tarafların beyanlarını dinler, mal rejimi ve çocukların durumu gibi konuları dikkate alır.
Özellikle resmi nikahın varlığı, boşanmanın hukuki geçerliliğini sağlar ve taraflara belirli haklar tanır. Düğün yapılmadan boşanma söz konusu olduğunda, duygusal ve toplumsal açıdan yaşanan karmaşık durumlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, boşanma sürecinde hukuki destek almak, hak kayıplarını önlemek ve hukuki prosedürlere uygun hareket etmek önemlidir. Bu aşamada sakınılması gereken hatalar, sürecin uzamasına veya hak kaybına neden olabilir.
Yeniden eş bulma veya yaşam şekli değişiklikleri ise dikkatle değerlendirilmelidir. Boşanma sonrası psikolojik etkiler, özellikle duygusal açıdan ciddi travmalara yol açabileceğinden, profesyonel destek alınması gerekebilir. Ayrıca, resmi nikahın sona erdirilmesiyle birlikte, yeni hayata başlamak için hukuki ve mali hazırlıkların yapılması önemlidir. Kısaca, düğün öncesi boşanma süreci, hem hukuki açıdan hem de kişisel yaşam açısından detaylı bir planlamayı ve dikkatli bir yaklaşımı gerektirir.
Hukuki Danışmanlık Almanın Önemi
Hukuki danışmanlık almak, resmi nikah ve düğün öncesi boşanma süreçlerinde oldukça büyük önem taşımaktadır. Özellikle, nikah akdinin gerçekleştirilmiş olduğu durumlarda, boşanma işlemlerinin hukuki çerçevesini doğru şekilde anlamak ve uygulamak, taraflar açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Bu noktada, deneyimli bir hukukçu, boşanma dilekçesinin hazırlanmasından dava aşamalarına kadar tüm süreçte rehberlik ederek hakların korunmasını sağlar.
Ayrıca, mal paylaşımı, nafaka, velayet ve tazminat gibi maddi ve manevi hakların düzgün şekilde düzenlenmesi, hukuki danışmanlık sayesinde mümkün olur. Resmi nikahın olduğu durumlarda, özellikle boşanma ve ayrılık kararlarının hukuki geçerliliği, detaylı hukuki bilgi ve belge düzenlenmesini gerektirir. Hukuki danışmanlık olmadan yapılan işlemler, ileride taraflar arasında anlaşmazlıklara veya hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, ilgili mevzuat ve prosedürler hakkında uzman görüşü almak, sürecin sorunsuz ve hukuka uygun şekilde tamamlanmasını sağlar.
Ayrıca, uzman bir avukat, karşılıklı anlaşma veya çekişmeli boşanma durumu olsun, tüm hukuki hakların gözetilmesine katkıda bulunur. Bu, özellikle mali haklar, velayet ve nafaka konularında tarafların hak kaybı yaşamamasını temin eder. Dolayısıyla, boşanma sürecinde hukuki danışmanlık, hem sürecin hukuka uygun ilerlemesi hem de tarafların hak ve menfaatlerinin korunması açısından hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, resmi nikah sonrası boşanma prosedürlerinde, uzman hukuk danışmanlarının desteği alınması tavsiye edilmektedir.