1. Anasayfa
  2. Kamu Hukuku

Noterlik İlk Olarak Hangi Dönemde Ortaya Çıkmıştır?

Noterlik İlk Olarak Hangi Dönemde Ortaya Çıkmıştır?
noterlik ilk olarak hangi donemde ortaya cikmistir
0

Noterlik, günlük hayatta işlemlerine resmiyet kazandırmak isteyen bireylerin ve kurumların sıkça başvurduğu bir meslek dalıdır. Bu köklü meslek, yalnızca modern toplumların değil, insanlık tarihinin en eski hukuk düzenlerinden itibaren önemli bir yere sahiptir. Peki, noterlik ilk olarak hangi dönemde ortaya çıkmıştır? Bu sorunun cevabı, noterlik mesleğinin tarih boyunca nasıl şekillendiğini anlamamız için büyük önem taşımaktadır. Bu yazıda, noterlik tarihine ışık tutacak ve özellikle Türk hukukunda noterlik mesleğinin evrimine odaklanacağız.

Noterlik İlk Olarak Hangi Dönemde Ortaya Çıkmıştır?

Noterlik mesleği, ilk olarak insanların işlemlerine resmiyet kazandırmak amacıyla yazılı belgeler düzenlemeye başladığı antik dönemlerde ortaya çıkmıştır. Özellikle yazılı kültürün geliştiği Mezopotamya, Antik Yunan ve Roma dönemlerinde, belgelerin güvenilirliğini sağlayacak bir mesleğin temelleri atılmıştır. Peki, noterlik ilk olarak hangi dönemde ortaya çıkmıştır? Bu sorunun cevabı, Roma İmparatorluğu’nda sistematik bir yapıya bürünen noterlik mesleğinin başlangıç noktasıyla açıklanabilir.

Roma hukuk sisteminde “katibi adil” olarak bilinen kişilerin görevleri, noterlik mesleğinin ilk örneklerini oluşturmuştur. Noterlik mesleği, Roma İmparatorluğu’nda hem hukuki hem de ticari işlemler için hayati bir role sahipti ve zamanla organize bir meslek haline geldi. Bu süreç, daha sonra birçok ülkenin hukuk sistemine ilham kaynağı olmuştur.

Noterliğin Tarihsel Kökeni

Noterliğin tarihsel kökeni, yazılı belgelerin güvenilirliğinin sağlanması ihtiyacından doğmuştur. Antik dönemlerden itibaren, bireyler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek veya işlemlerine resmiyet kazandırmak için bağımsız ve tarafsız bir otoriteye ihtiyaç duyulmuştur. İlk noterlik hangi dönemde ortaya çıkmıştır sorusunun yanıtı, Roma dönemindeki gelişmelere işaret eder.

Roma İmparatorluğu’nda noterlik mesleği, “notarius” olarak adlandırılan kişilerin resmi belgeler düzenlemesiyle kurumsallaşmıştır. Özellikle ticaret ve hukuki işlemlerde noterler, sözleşmelerin yazımı ve muhafazasında önemli roller üstlenmiştir. Daha sonra, bu sistem orta çağ boyunca Avrupa’nın farklı bölgelerine yayılarak bugünkü modern noterlik yapısının temelini oluşturmuştur.

Türk hukuk tarihinde ise noterlik mesleği, Osmanlı Devleti’nde İslam hukukunun etkisi altında şekillenmiş, ancak Tanzimat Dönemi ile Batılı anlamda noterlik uygulamalarına geçiş yapılmıştır. Bu dönemde “Ticaret ve Deavi Kalemi Nizamnamesi” kabul edilerek noterlik işlemleri sistematik bir yapıya kavuşmuştur.

Roma İmparatorluğu ve Noterlik Sistemi

Noterlik mesleği, Roma İmparatorluğu döneminde kurumsallaşarak günümüz modern noterlik yapısının temellerini oluşturmuştur. İlk noterlik hangi dönemde ortaya çıkmıştır sorusunun yanıtını ararken, Roma hukukunun bu mesleğe yaptığı katkılar öne çıkar. Roma döneminde noterler, “notarius” adıyla anılırdı ve esas görevleri hukuki belgelerin hazırlanması, sözleşmelerin yazımı ve ticari anlaşmaların kayıt altına alınmasıydı.

Noterlik görevi, Roma’da sadece hukuki değil, aynı zamanda ticari hayatın da ayrılmaz bir parçasıydı. Roma hukuku, belgelerin resmiyetini sağlamak için noterlerin tarafsız ve güvenilir olmasını ön koşul olarak belirlemiştir. Bu dönemde noterlik işlemleri, kanıt niteliği taşıyan belgelerin hazırlanmasında kilit bir rol oynuyordu.

Roma İmparatorluğu’nda noterlik mesleği, o dönemin hukuk sistemine ciddi katkılar sağlamıştır. Bu sistem, Batı Avrupa’da gelişen hukuki yapıların temelini oluşturmuş ve daha sonra Osmanlı Devleti’nde İslam hukukunun etkisiyle harmanlanmıştır. Özellikle Türk hukukunda noterlik mesleği, Batı etkisinin hissedildiği Tanzimat Dönemi ile daha modern bir yapıya kavuşmuştur.

Orta Çağ’da Noterliğin Rolü

ortacagda noterlik

Orta Çağ’da noterlik, Avrupa’da gelişen ticaret ve hukuki yapıların bir sonucu olarak daha da önem kazanmıştır. İlk noterlik hangi dönemde ortaya çıkmıştır sorusunun cevabı Roma İmparatorluğu’nda olsa da, bu dönemde noterlik mesleği yeni bir boyut kazanmıştır. Feodal düzenin etkisiyle noterler, sözleşme ve belgelerin taraflar arasında adil bir şekilde düzenlenmesini sağlamış, aynı zamanda kilise ve devlet işlerinde de aktif rol oynamıştır.

Noterlik görevi, Orta Çağ’da daha çok kiliselerin denetiminde gerçekleşmiştir. Kiliselerin, hukuki ve mali işlemler için noterlerden yararlanması noterlik mesleğinin yaygınlaşmasında büyük bir etkiye sahiptir. Bu dönemde noterlik işlemleri, özellikle mülkiyet devirleri ve borç senetlerinin yazımı gibi alanlarda yoğunlaşmıştır. Ayrıca, belgelerin tarafsız bir şekilde hazırlanmasını sağlamak amacıyla noterlerin eğitimi ve denetimi üzerinde durulmuştur.

Orta Çağ’da noterlik mesleği, yazılı belgelerin resmi bir statü kazanmasına olanak sağlamıştır. Bu süreç, daha sonra Rönesans döneminde noterlik uygulamalarının kurumsallaşmasını ve modern hukuk sistemlerinin temellerinin atılmasını mümkün kılmıştır. Bu dönemden itibaren noterlik, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda ticari ve sosyal yaşamın da vazgeçilmez bir unsuru olmuştur.

Modern Noterliğin Doğuşu

Modern noterlik, 18. ve 19. yüzyılda Avrupa’da yaşanan hukuki reformlarla şekillenmiştir. Bu dönemde noterlik mesleği, yalnızca belgelerin düzenlenmesi ve onaylanmasıyla sınırlı kalmamış, aynı zamanda toplumun ihtiyaçlarına uygun yeni bir kurumsal yapıya kavuşmuştur. İlk noterlik hangi dönemde ortaya çıkmıştır sorusuna Roma İmparatorluğu cevabı verilse de, modern anlamdaki noterlik uygulamaları bu dönemde gelişmiştir.

Avrupa ülkelerinde noterlik, İsviçre’nin Lozan ve Neuchatel kantonları ile Avusturya noterlik kanunları göz önünde tutularak yeniden düzenlenmiştir. Bu sistemler, noterlerin tarafsızlık ilkesini temel alarak, belgelerin güvenilirliğini artırmayı amaçlamıştır. Özellikle İsviçre ve Avusturya’daki uygulamalar, modern noterlik kanunlarına ilham kaynağı olmuştur.

Türkiye’de ise modern noterlik sistemine geçiş, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde başlamıştır. “Ticaret ve Deavi Kalemi Nizamnamesi” ve “Mukavelat Muharrirleri Nizamnamesi” ile noterlik görevi belirli kurallara bağlanmıştır. Daha sonra, noterlik mesleği, 1913 yılında kabul edilen ve muvakkati 1913 yılında kabul edilerek uygulamaya konulan düzenlemelerle Batı standartlarına uyarlanmıştır.

Modern dönemde noterler, işlemlerine resmiyet kazandırarak taraflar arasındaki uyuşmazlıkları önlemeye yönelik hukuki destek sunmaya başlamışlardır. Türkiye’de, halen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu, modern noterlik uygulamalarının temelini oluşturmuştur.

Türkiye’de Noterlik Tarihi

Türkiye’de noterlik, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden itibaren Batılı hukuk sistemlerinden etkilenerek şekillenmiştir. Osmanlı Devleti’nde İslam hukukunun etkisi altında gelişen noterlik görevi, 19. yüzyılda Tanzimat Fermanı ile birlikte modernleşme sürecine girmiştir. Bu dönemde noterlik mesleği, ticari ve hukuki işlemlerin güvenli bir şekilde yürütülmesi amacıyla düzenlenmiştir.

Osmanlı’da noterlik işlemleri, ilk olarak “Ticaret ve Deavi Kalemi Nizamnamesi” ve “Mukavelat Muharrirleri Nizamnamesi” ile sistematik bir yapıya kavuşmuştur. Bu nizamnameler, noterlerin görevlerini tanımlamış ve belge düzenleme süreçlerini standartlaştırmıştır. Daha sonra, “Muvakkati 1913 yılında kabul edilerek” yürürlüğe giren düzenlemelerle noterlik mesleği daha kurumsal bir yapıya bürünmüştür.

turkiyede noterlik tarihi

Cumhuriyet’imizin ilanından sonra, Türkiye’de noterlik mesleği daha ileri bir seviyeye taşınmıştır. 1939 yılında, 3456 sayılı Noterlik Kanunu kabul edilerek, noterlik sistemine yeni bir boyut kazandırılmıştır. Bu kanun, noterlerin görev ve sorumluluklarını detaylı bir şekilde tanımlayarak noterlik mesleğinin güvenilirliğini artırmıştır. Daha sonra, 1972 yılında kabul edilen ve halen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu, noterlik işlemlerinin modern standartlara uygun bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamıştır.

Türkiye’de noterlik mesleği, 1972 yılında kurulan Noterler Birliği aracılığıyla merkezi bir yapıya kavuşmuştur. Bu birlik, noterlik işlemlerinin standartlaştırılmasında ve meslektaşlar arasında dayanışmanın sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bugün Türkiye’de noterlik, hem Türk hukukunda hem de Türk hukuk tarihi açısından önemli bir yere sahiptir.

Noter Devlet Kurumu Mu?

Noterlik, birçok ülkede devletin denetimi altında yürütülen bir meslek olmakla birlikte, noterlerin tamamen bağımsız bir statüye sahip olduğu sistemler de bulunmaktadır. Türkiye’de noterlik mesleği, devletin gözetiminde yürütülmekle beraber bağımsız bir meslek olarak kabul edilmektedir. Peki, noterler bir devlet kurumu mudur?

Türk hukukunda noterlik mesleği, bağımsız ve tarafsız bir hizmet sunmayı amaçlar. Noterler, Adalet Bakanlığı’nın denetimi altında faaliyet göstermektedir, ancak devlet memuru değildirler. Görevleri, taraflar arasında hukuki güvenliği sağlamak ve belgelerin resmiyet kazanmasına yardımcı olmaktır. Bu bağlamda noter noterlik, özel hukuk ve kamu hukuku arasında köprü görevi görür.

Türkiye’deki noterlik sistemi, İsviçre’nin Lozan ve Neuchatel kantonları ile Avusturya noterlik kanunları göz önünde tutularak oluşturulmuştur. Halen yürürlükte bulunan 1512 sayılı Noterlik Kanunu, noterlerin kamu hizmeti niteliği taşıyan işlerini tanımlar ve noterlik mesleğini düzenler. Bu kanun ile noterlerin tarafsız ve güvenilir bir şekilde görev yapmaları sağlanmaktadır.

Ayrıca, noterlerin kamu hizmeti sunan bir meslek grubunda yer alması, onların devletle olan bağını kuvvetlendirmektedir. Ancak noterlik mesleği tamamen bir devlet kurumu değildir; noterler bağımsız hareket eder ve sundukları hizmetin bedelini taraflardan alırlar. Bu sistem, noterlik mesleğinin güvenilirliğini artırırken devletin hukuk düzenine olan katkısını da güçlendirmektedir.

Bu içeriğimizi oylayın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir